Doğa ile tarihin buluştuğu, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Pamukkale, Türkiye’de deniz turizmine alternatif merkezlerden biri konumundadır. Denizli’nin dünyaya açılan penceresi Pamukkale, travertenlerin sunduğu görsel zenginlikle, yılda 1 milyonun üzerinde yerli ve yabancı turisti misafir etmektedir.
Pamuksu bir görünümü ile görenleri kendisine hayran bırakan Pamukkale’nin şifalı termal suları yüzeye çıkmasından sonra içerisindeki kalsiyum karbonat çökelir. Bu yapı başlangıçta yumuşak bir jel halindedir. Zaman içinde sertleşerek Traverten olmaktadır. Pamukkale’nin binlerce yıldır yerleşim merkezi olmasını sağlayan şifalı termal su, travertenlerin de hayat kaynağıdır.
Denizli Pamukkale Travertenleri, Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar geniş bir bölgeyi etkilemiştir. Bu bölgede sıcaklıkları 35 ila 100 derece arasında değişen 17 tane sıcak su alanı bulunmaktadır. Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320 metre uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan 60-70 metrelik kısmı çökelmenin olduğu traverten katlarına dökülür. Burada su, ortalama 240-300 metre yol kat eder. Kat kat havuzcuklarında ve seddelerinde çökelmekte olan kalsiyum karbonat, başlangıçta jel halinde iken zaman içerisinde sertleşmekte ve traverten olmaktadır.
Ancak ziyaretçiler tarafından katkatlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşacık haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına neden olmaktadır. Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verilmektedir. Fazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan su yosunlaşmaya ve dolayısıyla travertenlerde hoş olmayan kirliliğe sebep olmaktadır. Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir. Çökelme, termal sudaki karbondioksitin havadaki karbondioksit dengeye gelinceye kadar devam etmektedir.