Hierapolis Antik Kenti içerisinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Ploutonium Kutsal Alanı Cehennem Kapısı ve antik dünyada ölüler ülkesine geçiş kapısı olarak kabul edilen mağaranın girişi gün yüzüne çıkarılmıştır. Pagan inanışının hakim olduğu AntikÇağ’da Hierapolis, Kutsal Kent anlamına gelmektedir. Bu isim içinden termal suların ve kendisine yaklaşan canlıların ölümüne neden olan karbondioksitin çıktığı bir mağaranın mevcudiyetinden gelmektedir. Bu özelliklerinden dolayı mağara, Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının girişi olarak kabul edilmiştir. Mağara etrafına, Antik Dönem’de büyük bir turistik ziyaret mekanı olan ve M.Ö I. yüzyıl ve M.S III. yüzyıl arasında inşa edilmiş olan bir kutsal alan yerleştirilmiştir. Bu kutsal alanın ziyaretçileri arasında, en ünlüleri olarak Cicero, İmparator Hadrian ve Caracalla, Filozof Damascius bulunmaktadır. Ziyaretçiler mağaranın içine kuşları bırakmakta ve bunlar hemen gazdan zehirlenerek ölmekteydiler.
Cehennem Kapısı’nda 2013 yılı kazı sezonunda gerçekleştirilen kazı çalışmaları neticesinde gün ışığına çıkartılan yapı kompleksi dünyada eşsiz bir sit alanını oluşturmaktadır. Kazılarda Pamukkale traverten havuzlarının oluşmasını sağlayan termal suların orijinal kaynağının gün ışığına çıkartılmasını sağlamıştır. Ayrıca, yaklaşan küçük hayvanların ve kuşların ölmesine neden olan karbon anhidrid gazının çıktığı mağaranın etrafına kurulan kutsal alanın keşfedilmesini sağlamıştır. Antik dünya insanları burasının, Plouton ve karısı Persephone’nin hüküm sürdüğü Cehennemin Girişi olduğuna inanıyorlar ve bu tanrılara mağaradan sızan karbon anhidrid gazıyla boğulan boğaları kurban ediyorlardı. Yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkartılan Kutsal Alanın ion düzenindeki cephesi, kaynakların oluşturduğu havuza yansımaktadır ve tarihle doğanın aynı potada eridiği eşsiz bir yapı kompleksini oluşturmaktadır.